Translate Turkish Arabic غير الموضع
Turkish
Arabic
related Results
-
benek (n.)more ...
-
leke (n.)more ...
-
mevzi (n.)more ...
-
yöre (n.)more ...
-
konum (n.)more ...
-
mevki (n.)more ...
-
pozisyon (n.)more ...
-
yetkili (adj.)more ...
-
bilinçaltı (n.)more ...
-
otoriter (adj.)more ...
- more ...
-
gizli (adj.)more ...
-
bulutlanmak (v.)more ...
-
kanca (n.) , {comp.}موضع إضافة في الروتين {كمبيوتر}more ...
-
yerleştirmek (v.)more ...
-
çengel (n.) , {comp.}موضع إضافة في الروتين {كمبيوتر}more ...
-
tanıştırmak (v.)more ...
-
tanıtmak (v.)more ...
-
hedef (n.)more ...
- more ...
-
moda (n.)more ...
-
kaydırmak (v.)more ...
- more ...
- more ...
-
başkalaşmak (v.)more ...
-
değişmek (v.)more ...
- more ...
-
değiştirmek (v.)more ...
- more ...
- more ...
Examples
-
Yerini unutmuşum.وضعتها في غير موضعها
-
Biri patlayıcının üzerindeki işareti değiştirmiş. Ya biri işareti değiştirmişse?احدهم غير موضعها عندما انفجرت
-
- Ne demek istiyorsun? - Plastiği, Louis sağlamıştı. Avner, patlayıcıları Louis mi sağlamıştı?احدهم غير موضعها عندما انفجرت
-
Avner, patlayıcıları Louis mi sağlamıştı?احدهم غير موضعها عندما انفجرت
-
- Tam olarak ne arıyoruz? - Abuk duran bir şeyler.عماذا نبحث بالضبط؟ - شيء في غير موضعه -
-
- Teşekkür ederiz.القليل من شعر الطفل في غير موضعه
-
İnanç; yanlış şeye karşı besliyorsan......إن وضعتَ إيمانكَ في غير موضعه
-
Ama görünüşe göre... ...uzman falan yok burada.ما أقوله هو أنه يبدو أن الخبرة في غير موضعها
-
AnIaşıIan memur Gerard'a oIan güvenimiz boş çıktı."يبدو أن ثقتنا بالنائب "جيرارد كانت في غير موضعها تماماً
-
Bu koltuk dışında, acayip bir şekilde buraya ait değilmiş gibi duruyor.فيما عدا هذا الكرسي الخيزران .والذي يبدو في غير موضعه